Yatağa girdikten kısa bir süre sonra sesleri uzun ve boğuk inlemelerle sona erdi… Sabah yine gözlerimin önünde uçuşan yarakların hayaliyle uyandım. Sırılsıklam iç çamaşırlarımı çıkardım, mayomu giydim ve kendimi otelin plajına attım. Ayşen hâlâ uyuyordu. Soğuk deniz aklımı başıma getirdi, havluya sarındım ve kumsala uzandım. Sahilde tek başına takılan bir kadınla sadece cinsel ilişkiye girdiğini bilmeme rağmen ondan vazgeçemedim ve onu olduğu gibi kabul ettim. İlk hikâyemizden bahsedelim, beğenilirse devamını da yazarım. Evliliğimizin ilk aylarıydı. Balayımızdan dönmüş ve normal hayatımıza geri dönmüştük. Ona bir hafta sonu piknik yapmak isteyip istemediğini sordum. Karım her zaman seksi giyinmeyi ve etraftaki erkeklerin dikkatini çekmeyi sever. Kabul edip malzemeleri alıp hazırlanmaya başladığında dudaklarının arasından zevkle inledim. Nefes alamıyordum, “Ohhh! Tolga! Tolga…” Sadece “Funda abla, çok güzelsin. Harikasın. Seninle sevişiyorum, hep hayallerimde olduğu gibi. İnanamıyorum!” diyebildim ve aç dudakları her yerimdeydi, dudaklarımda, yanaklarımda, kulak memelerimde, boynumda. Bir yandan dudakları, diğer yandan klitorisimi ve amımı okşayan parmakları beni tüketiyordu. Onun kollarında yağ gibi eriyordum. Öpmek istiyordum onu.