Sikimin başını arasına soktuğumda, “Enişte, lütfen canımı yakma!” dedi. Sanki bir Türk filminin saldırı sahnesi gibiydi. "Seni öyle bir sikeceğim ki, bir daha para için yalvaramayacaksın, orospu! Aç şu lanet gözlerini!" Yüzüne doğru bağırdım ve onu öpeceğimi düşünmüş olmalı ki dudağını ıskaladı. Onu boynundan yakaladım ve başını kaldırdım. İki büklüm olmuştu. Bacakları göğüslerine yapışmıştı. Ablam çok utanmıştı, kötü bir şey düşünmedim ama ablamın utanmış halinden sonra neden ablamla olmasın diye düşündüm. Oğlan yaramaz olduğu için sürekli istemsizce ablamın dolgun göğüslerine dokunuyordum ve tabiri caizse usulca emilmeyi bekliyorlardı. Neyse İstanbul’a vardığımızda bacaklarını ayırıp kafamı amına gömdüm ve emmeye başladım. Gülsüm’ün amı sulanmıştı ve suları ağzıma akıyordu. Am dilini ağzıma alıp emdim, am dudaklarını dişledim ve parmağımı amına daldırdım. Gülsüm gözlerini kapatmış, dudaklarını ısırıyor ve hızla nefes alıyordu. Gülsüm 46 yaşındaydı, aslında oğlu benden büyüktü. Amagülsüm ablanın memeleri sikimi kaldırmaya yeter de artar bile.